Emine Erdoğan ulusal ve uluslararası programlarda Gazze için seslendi

Filistin’de İsrail güçlerinin saldırıları sonucu bugüne kadar çok sayıda kişi hayatını kaybetti ve yaralandı.
Hayatta kalan ancak İsrail güçlerinin uyguladığı abluka nedeniyle gıdaya erişemeyen Filistinliler ise adeta kıtlıkla boğuşuyor.
GAZZE’NİN SESİ OLDU
Bu duruma sessiz kalmayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, geçmiş yıllarda olduğu gibi bu yıl da her fırsatta İsrail’in Gazze’de izlediği politikasına tepkisini dile getirdi.
Emine Erdoğan, katıldığı programlarda yaptığı konuşmalarla ulusal ve uluslararası kamuoyunun dikkatini Filistin’de yaşanan zulme çekti.
Türk Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi’nin (TASC), 26 Mart’ta Türkevi’nde düzenlediği geleneksel iftar programında konuşan Emine Erdoğan, Filistin’de yapılan katliamları insanın yüreğinin kaldırmadığını ifade ederek, Gazze’ye sahur vaktinde düzenlenen saldırıda çoğu çocuk yüzlerce kişinin hayatını kaybettiğini hatırlattı.
“GAZZELİ ÇOCUKLARIN RÜYALARI HİÇBİR ZAMAN GERÇEĞE DÖNÜŞMEYECEK”
Erdoğan, konuşmasında şu sözlere yer verdi:
İçinde yaşadığımız dünya, çocuklara yönelik katliamların meşrulaştırılabildiği bir dünya halini aldı. Gerçekten öyle acı ki uykularında hayattan koparılan o çocuklar, belki rüyalarında bir parkta korkmadan koşup oynadıklarını, belki uçurtma uçurduklarını, belki de savaşsız bir bayram ihtimalini görüyorlardı.
Bu rüyalar, onlar için hiçbir zaman gerçeğe dönüşmeyecek. Artık çocukların rüyaları, öldürüldükleri için bitmesin, uyanıp bayramlıklarını giyebilsinler, uyanıp anne babalarına sarılabilsinler.
“DÜNYAMIZ KÜÇÜCÜK ÇOCUKLARI YORAN BİR YER OLDU”
4’üncü Antalya Diplomasi Forumu (ADF) kapsamında, 12 Nisan’da NEST Kongre Merkezi’nde düzenlenen ‘Ayrışan Dünyada Geleceği İnşa Etmek: Eğitimin Dönüştürücü Gücü Paneli’nde konuşan Emine Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
“Filistin’de çocuklar, bırakın okula gitmeyi düşünebilmeyi, uzatılan mikrofonlara ‘Ölmek istiyorum. Çünkü savaş yüzünden yaşamaktan yoruldum’ diyorlar. ‘Canın ne çekiyor?’ diye sorulan her çocuğun normal şartlarda ‘Çikolata ya da dondurma’ demesi gerekirken, onlar yalnızca ‘Ekmek’ diyebiliyor. ‘Annen, baban nerede?’ diye soran gazetecilere, ‘Evde ya da işte’ demek yerine ‘Cennette’ diyorlar.
Dünyamız artık küçücük çocukları ağır kederlerle yoran, minik kalplerindeki yaşama sevinçlerini yok eden bir yer oldu. Unutmayalım ki çocukların uykularında bombalarla, füzelerle öldürüldüğü bir dünya masumiyetini ilelebet kaybetmiştir. Kavgaların bittiği, çocukların neşeden başka bir duyguyu tatmadığı, sırtlarında büyük dertleri değil, yalnızca okul çantalarını taşıdığı bir dünya diliyorum.”
“DÜNYANIN EN BÜYÜK UTANCI SAYILMALI”
İstanbul’da 14 Nisan’da düzenlenen Küresel Donörler Forumu Açılış Töreni’nde konuşan Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu:
Gazze Sağlık Bakanlığı geçtiğimiz günlerde, 7 Ekim-23 Mart arasında ölen insanların listesini yayımladı. Yüzünü öte yana çeviren insanlığa, bu sessizliğinin neye sebep olduğunu gösterdi. Bu liste, dünyanın en büyük utancı sayılmalıdır. Tam tamına 1516 sayfada, 50 binden fazla şehidin ismi var. Bunun 474 sayfası 15 bin 613 çocuğun isminden oluşuyor. 27 sayfası daha henüz birinci yaş günü kutlanmamış bebeklerle dolu.
“BİR BARDAK SUYUN BEDELİ, İNSAN HAYATIYLA ÖDENİYOR”
New York’ta Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının ‘Sıfır Atık Mavi-Damla Damla Sergisi’ açılışına katılan Emine Erdoğan, bu programda da suyun önemini vurgulayarak, şu sözleri kullandı:
“Bugün dünyada suyun en pahalı olduğu yer Gazze’dir. Çünkü orada bir bardak suyun bedeli, insan hayatıyla ödeniyor. Maalesef, suyun bir soykırım aracı olarak kullanılabildiği çok karanlık bir dönemdeyiz. İsrail, 7 Ekim 2023’ten beri Gazze’ye yaptığı saldırılarda su altyapısını hedef alıyor. Su boru hatları, arıtma tesisleri, kuyular ve altyapıların yüzde 85’i kullanılamaz durumda.
Filistinliler, günlük su ihtiyacını karşılamak için her gün uzun mesafeler yürümek zorundalar. Bazen aldıkları suyu ailelerine ulaştıramadan su sıralarına yapılan füze saldırılarında ölüyorlar. Küçücük çocukların, kendi ağırlıklarından fazla su bidonlarını taşımaya çalıştıkları görüntüler, gerçekten de insanlığın alnına çalınmış kara bir lekedir.
Halk, susuzluktan insani tüketime uygun olmayan suyu içmek zorunda kalıyor. Sanırım, Gazze’de aşılmadık tek bir ahlaki, hukuki, insani ve etik kırmızı çizgi kalmadı. Çocukların ‘Anne, yemekte ne var’ diye soramadıkları bir dünya gerçeğine mahkum edildik. Ahlaki pusulasını kaybetmiş bir devlet, insanlığın vicdanıyla bilek güreşi tutuyor. İnsanlık, bu mücadelede yenilen taraf olmamalıdır.”
“GAZZE’DE HER 45 DAKİKADA BİR, 1 ÇOCUK ÖLÜYOR”
Emine Erdoğan, 23 Ağustos’ta ABD Başkanı Donald Trump’ın eşi Melania Trump’a, Ukrayna’daki savaş için gösterdiği hassasiyeti Gazze’deki insani kriz için de göstermesi çağrısında bulunduğu mektup gönderdi.
Gazze’nin tarihte benzeri görülmemiş zalimliğe, çağın en acı soykırımına sahne olduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, mektubunda şunları kaydetti:
BM Çocuk Fonu, 45 dakikada 1 çocuğun öldürüldüğü Gazze’de, yerin üstünü çocuklar için bir ‘cehenneme’ yerin altınıysa bir ‘çocuk mezarlığına’ benzetiyor. Savaşlarda kimliği belirlenemeyen askerler için kullanılan ‘meçhul asker’ kavramını, bir gün çocuklar için de kullanacağımız aklınıza gelir miydi? Bugün ardında kimsesi kalmamış, adı dahi tespit edilemeyen binlerce Gazzeli çocuğun kefenlerine yazılan ‘meçhul bebek’ ibaresi vicdanlarımızda onulmaz yaralar açıyor.
Derin bir psikolojik yıkıma sürüklenen, gülmeyi tamamen unutan bu çocuklar, uzatılan mikrofonlara ölmek istediklerini haykırıyor ve masum kalplerinde baş edemeyecekleri bir savaşın yorgunluğunu taşıyor. Gazze’de tarih, öksüz ve yetim kalmış küçücük çocukların yaşadıkları tarifsiz acı ve korkularla saçlarına aklar düştüğünü yazıyor.